1.07.2017

Efendi Adam Yaratmak Bölüm 2, Part 1

Önceki bölümde bir soru sormuştum. Neden bir insan kendini başka biri olmaya zorlar? Yaptığım araştırmalar sonunda karşıma sürekli gelen bir cevap en mantıklısı oldu.

Çünkü olduğum kişi ya toplumda kabul edilmiyor ya da başkası gibi davranmak daha güvende hissettiriyor. 


Bir kişi çevresinde kabul edilmediğinde ya da gerçekte olduğu kişi gibi davranırsa saygı duyamayacağını düşündüğü için Efendi adam olma yoluna gidiyor. Genelde küçük yaşlarda başlayan bu serüvende, kişi ailesine yada çevresine kendini, olduğu gibi kabul ettiremeyeceğini düşündüğü için bu "kolay" yolu seçiyor.

Peki neden herkes efendi adam olmuyor? Ne oldu da bu insanlar efendi adam olma yoluna gittiler? Bu sorunun cevabı genelde hep aynıdır, çevre ve aile faktörü onları olduğu gibi kabul etmeyip kendi doğrularını empoze etmeye çalışırken fabrika ayarlarını bozuyorlar. Başka türlü sevilemeyeceklerini ve kimsenin onları kabul etmeyeceklerini bilinç altına sokuyorlar.

Terk edilme korkusu ile başa çıkmak


Ağaç yaşken eğilir derler, özellikle de ilk 5 yıl bu durumda en önemli zamandır. Kişiliğini çevresindeki gördükleri sayesinde oluşturur. Bu yaş aralığında yaşam paradigması oluşmaya başlar. Bu yıllarda çocuğun etkilendiği etmenler aile ve yakın akrabalar olduğu için ve Efendi adam olmaya burada başlandığı için incelememizi bu yöne alıyoruz.

Çocukluk döneminde anlamamız gerek iki çok önemli unsur var. İlk olarak dünyaya gelen çocuk tamamen korunmasızdır. İhtiyaçlarının karşılanması açısından diğer insanlara muhtaçtır. Bu muhtaçlık yüzünden çocuğun en büyük korkusu terk edilme, yalnız başına bırakılmadır.

Çocuk için terk edilmek ölümdür.

İkinci unsur ise çocuklar dünyanın kendi etraflarında döndüğüne, evrenin merkezinin kendileri olduğunu düşünürler. Bu yüzden başlarına ne gelirse sebebin kendileri olduğunu sanırlar.

Bu iki durum - terk edilme korkusu ve benmerkezcilik - çocukların gelişimde çok büyük bir etkendir. 

Ne zaman bir çocuk, herhangi bir türünde terk edilme korkusu ile karşılaşırsa; bunun sebebinin kendisi olduğunu düşünecektir

Bahsettiğim terk edilme korkusu aşağıdaki tecrübeler sonunda ortaya çıkar.

  • Çocuk aç ve ağlıyor, kimse yemek yedirmiyor.
  • Çocuk ağlıyor ve kimse onu tutup sarılmıyor.
  • Yalnız ve kimse onunla ilgilenmiyor.
  • Ebeveynlerinden birisi ona kızmış yada görmezden geliyor.
  • Ebeveynleri onun için yapılması imkansız hedefler koymuş.
  • Ebeveynleri onu aşağılamış.
  • Çocuğa yapılan şiddet(ufak bile olsa).
  • Ebeveynlerin çocuğu istememesi ya da çocuktan uzun süre uzak kalması.
Bu gibi ve ya buna benzer durumlar olduğunda çocuk durumun asıl sebebini göremeyecek ve kendini suçlu hissedecektir

Başka bir yöntem denemek, Bölüm 1, Part 5

index'e git

En çok sevdiğim Seinfeld bölümlerinden birinde George hayatını değiştirmeye karar veriyor. Bunu yapmak için de, şimdiye kadar yaptığı davranışların tam zıttını yapıyor. Alaycı bir şekilde de olsa işe yarıyor! Çok güzel bir kız arkadaşı oluyor, Yankees de işe giriyor. Her şeyin zıttını yapmak Efendi adam sendromundan kurtulmanın yönü değil, bazı şeyleri farklı yapması asıl bu değişimlerin sebebiydi.

Geçtiğimiz yıllarda bir sürü erkeğin "Bazı şeyleri farklı yaparak" nasıl değiştiğine tanık oldum. Seinfeld örneğinde olduğu gibi efendi adamlar hayatlarında değişiklik yapmaya kalktıklarında, hayatlarında ilginç şeylerin yaşandığına çokça tanık oldum. Bu değişiklerden bazıları


  • Kendini, olduğun gibi kabul ettiklerinde.
  • Hatalarını hata olarak değil de önemli hayat dersi olarak algılamaya başladıklarında.
  • Başkalarının onayını beklemekten vazgeçtiklerinde.
  • Gerçekten severek ilişki yaşadıklarında.
  • Kendi isteklerini birinci öncelik yaptıklarında
  • Kendi ihtiyaçları için yardım edebilecek ve etmek isteyecek arkadaşlar bulduğunda.
  • Karşılığında bir şey beklemeden yardım etmeye başladığında.
  • Korkularıyla yüzleştiklerinde
  • Dürüst ve içten olduklarında.
  • Hayatına sınırlar çizdiğinde.
  • Diğer erkekler ile gerçek arkadaşlıklar edindiklerinde
  • Kendi duygularını korkmadan, açıkça söyleyebildiklerinde.
  • Hayattaki karmaşalar içinde huzur bulmayı öğrendiklerinde.

Yardım İstemek

Efendi adamlar her problemlerini kendilerinin çözebileceklerine inanırlar. Başkalarından yardım istemeleri onar için çok zordur ve yardım isterken zayıflıklarını saklamaya çalışırlar. Efendi adamlıktan çıkmak için bu yolu tamamen tersine çevirmekten geçiyor.


Önceden de bahsettiğim gibi Efendi adamlar genelde kadınların arkadaşlığından daha fazla zevk duyarlar. Arkadaşlıktan kastım ise yakın arkadaşlık yanlış anlaşılmasın. Bu her ne kadar doğru gibi görünse de, bu durum efendi adamlar için geçerli değildir. Bu durumdan kurtulmaları için onlara bir kankadan ya da güvenebilecekleri bir büyükten yardım almaları. Güvenecek birisi her ne kadar şimdiye kadar anlattıklarıma çelişse de yine de bu şekilde denenmesini tavsiye ediyorum.



Kurtulma Aktiviteleri!


Bu yazdıklarımı okurken kendinizi ya da sevdiğiniz birini görür gibi mi oluyorsunuz? O zaman lütfen okumaya devam edin. Bu program yüzlerce kişiye yardımcı oldu ve sizin ya da sevdiğiniz kişi içinde yardımcı olabilir. 

Bu prosesi somutlaştırmak adına yazımın devamında sayısız aktivite vereceğim. Bu örnekler sadece içinde bulunduğunuz durumdan çıkartmakta kalmayıp çevrenizdeki insanlarla yaşadığınız ilişkilerin kalitesini arttırıp size gerçek mutluluğu tattıracaktır.

Efendi Adam sendromundan kurtulmanın başlangıcı hayata olan bakış açınızı ve davranışlarınızda kökten değişim gerektirir. Sadece bunların yarısını yapmak size daha fazla ızdırap verecektir. Bu metodların çalışmadığını yada suçu kendinizde aramaya başlayacaksınız.


Eğer an itibari ile bir ilişkiniz var ise, eşinize ya da partnerinizle birlikte okumanızı tavsiye ediyorum. Efendi adam olmaktan kurtulma sanatı sadece sizi etkilemekle kalmayıp en yakınlarınızı da iyi bir yönde etkileyecek. Tabi ki eşiniz ya da sevgiliniz, isminden dolayı bu kitabı okumanızı istemeyebilir, bu duruma nasıl yaklaşacağımızı da anlatacağım.

Bu uyarılar bir yana eğer şimdiye kadar okuduklarınız aklınıza yattıysa, okumaya devam edin.


Kurtulma aktivitesi #2

Neden insanlar olmadıkları biri gibi olmaya çalışırlar ki? Sonunda çok çabaladığınız insan olsanız bile mutlu olabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Mutlu olmak isterken tamamen başka sorunlar sizi bırakmayacaktır. Bunun yerine kendin gibi olup, içinde bulunduğun durumda mutlu olmak çok mu zor?






İşe Yaramayan Efendi Adam Paradigması, Bölüm 1 Part 4

index'e git

İşe yaramayan efendi adam paradigmasını kısaca şöyle açıklayabiliriz ;

  • Eğer ben hatalarımı saklayabilirsem ve diğer insanların nasıl olmamı istedikleri gibi olursam
  • O ZAMAN çevremdekilerce sevilirim, istediklerimi yaptırabilirim ve problemsiz bir hayatım olur.
Bu paradigma işlevsiz olmasına rağmen, Efendi adamlar bunun işlemesi için sadece bir yol görürler: daha fazla denemek. Efendi adamların paradigmaları tehlikeye girdiğinde bile yaşam tarzlarını ve hayata bakışlarını değiştirmeyi bile düşünmezler. 


Bölümün başındaki karakter analizlerinde Jason'dan bahsetmiştik. Karısıyla yatak odası problemleri olan Jason. Bu örnek şu anda açıkladığım Efendi adam paradigması için çok yerinde bir örnek olacaktır. Jason'ın babası mükemmeliyetçi ve kontrol manyağı bir adamdı. O ve kardeşleri için ulaşılması imkansız hedefler koyuyordu. Bir hata olduğunda hep kardeşleri suçlardı, çünkü onlar babasının gösterdiği yoldan değil de kendi yollarından çözüme gitmeye çalışmışlardı. Jason'un annesi ise duygusal açıdan çocuklarına bağımlı bir anneydi. Canı sıkkın olduğunda bunu çocuklarından çıkarırdı, ne zaman çocuklarının ilgiye ihtiyacı olsa cevap veremeyecek kadar ilgisiz ya da can sıkıntısı içerisinde olurdu.

Çocuk yaşlarında Jason bu durumdan kurtulmak için kendince bir paradigma geliştirdi.

  • Eğer her şeyi doğru yaparsa, ne babasından azar yiyecekti ve onun küçümsemeleri bitecekti.
  • Annesi bunaldığında, annesine ekstra ilgi gösterirse ve ihtiyaçlarını karşılarsa annesinin bu bunalım durumları oluşmayacaktı ve kendisinin ilgiye ihtiyacı olduğunda ona yardımcı olabilecekti.
  • Evdeki problemlerin sebebi olmadığında, ailesinin hep Jason'u seveceklerini düşünürdü. 
  • Hatalarını saklarsa kimsenin ona kızmayacağını düşünürdü.

Daha bir çocuk olan Jason, ne yaparsa yapsın babasının beklentilerini karşılamayacağını anlayamayacak kadar küçük ve saftı. Annesi için de durum farklı değildi. Bunun sonunda ise ne yaparsa yapsın durumu değiştirememişti. Hatalarını gizlemişti, babasının onayını almak için elinden gelen her şeyi yapmıştı, sürekli annesinin yanında olmuştu ama yine de değişen bir şey olmamıştı. Bunun sonucunda bütün hatayı kendisinde buluyordu.

Çocukken yaratığı bu yol haritası (paradigması) onu istediği yere götürmemesine rağmen onun gördüğü tek seçenek aynı şeyleri daha fazla denemekti. Bu paradigmanın tek işe yarayan noktası. onu gerçek problemlerden uzaklaştırıp korkularından saklanmasına olanak vermesiydi.

İlerleyen yaşlarında Jason bu yol haritasını karısıyla hala kullanıyordu. Annesi gibi de karısının duygusallık ile sorunları vardı. Sadece ihtiyaç duyduğunda Jason'un yanında oluyordu.

Jason öyle bir hayal dünyasında yaşıyordu ki; karısının ihtiyaçlarını karşıladığında, problem yaratmaktan kaçındığında karısının kendisini onaylayacağını ve onu karşılıksız seveğini, istediği zaman birlikte olabileceklerini düşünüyordu. Hatalı paradigması Jasonun görüşünü engelliyordu. Her ne kadar denerse denesin karısı aynı şekilde soğuk, mesafeli olmaya devam ettiğini göremiyordu. Çocukluğunda bile işe yaramamasına rağmen  bu paradigmayı evlilik hayatında denerken tek yapabildiği aynı paradigmayı daha fazla denemekti.

30.06.2017

Sonradan Değişen Erkek, Bölüm 1 - Part 3

index'e git
Öncelikle herkesten özür dilerim. Çok geç kaldım yazmak için.

"AMA ÇOK İYİ BİRİ GİBİ GÖRÜNÜYORDU"


Çoğu zaman efendi adamların hareketleri anormal olarak görünmez. Onun yerine cömert, sağlıklı ve normal bir erkek gibi görünürler. Bir çok kadın, diğer birlikte olduğu erkeklerden farklı olduğu için Efendi Adamın sağlıklı ilişki için çok iyi bir fırsat olduklarını söylerler.

Maalesef, yukarıdaki sıraladığım negatif özellikler Efendi Adamın sosyal hayatına ve ilişkilerine gizlice sızar. Sonuç olarak bu tip erkekler bir iyi bir de o kadar iyi olmayan iki ruh hali arasında gezinip dururlar. Yüzlerce eş, partner ve kız arkadaşların ilişkilerindeki farklı insana dönüşmelerini dinledim.
"Gerçekten muhteşem bir insan olabiliyor ama aynı zamanda beni çok derinden yaraladığı zamanlarda var. Çocukları okuldan alması, ben mesaiye kaldığımda akşam yemeğini hazırlaması gibi incelikleri var. Ama bazen, durup dururken o istediğinde sex yapmadığımızı ima ederek sinir krizlerine girmeside var."

"Herkes onun ne kadar iyi biri olduğunu düşünüyor ve onunla birlikte olduğum için çok şanslıyım. Ama o insanlar eşimin nasıl olabileceğini bilmiyorlar. Ne zaman birinin arabasında problem çıksa yada başka bir ihtiyaçları olsa, hemen koşarak oraya gider. Ama ben ne zaman bir şey yapmasını istesem: "Hiçbir zaman seni mutlu edemiyorum!Her seferinde annem gibi dırdır yapıp beni kontrol etmeye çalışıyorsun." "


"Sürekli beni tatmin etmeye çalışır.  Bir şey hariç, benim için her şeyi yapar, o da gerçekten benim yanımda olması. İstememesine rağmen benimle alışverişe gider ve alışveriş boyunca sürekli suratını asar. Bu beni deli ediyor. Keşke bazen hayır diyebilse."


"Bana hiçbir zaman sıkıntısını anlatmaz. Sürekli içine atar, atar.. Düdüklü tencere gibi iyice basınç artar. Onun sıkıntıları hakkında en ufak bir fikrim olmaz ama bir anda, hiçbir şey yokken, bir patlama ve büyük bir kavga başlar. Keşke istemediği bir şey yaptığımda bana söyleyse. Hiçbir zaman böyle bir duruma düşmeyiz."


"Bir problemimi paylaşmak istediğimde, her defasında problemi çözmek için uğraşır. Eğer onun yöntemiyle yapsaydım bu problemlerin oluşmayacağını, hep negatif düşüncelerim olduğunu ve beni hiçbir zaman mutlu edemeyeceğini söyler durur. Aslında tek istediğim beni gerçekten dinlemesi."

"Onca piç adam tercihimden sonra, sonunda aradığım gibi iyi, güvenebileceğim birini bulduğumu sanmıştım. Evlendikten ancak beş yıl sonra porno ve röntgenleme şovlarının bağımlısı olduğunu öğrendim. Yıkıldım ! Hiç bir fikrim yoktu !"


"Keşke sihirli bir değneğim olsa da, iyi huylarını tutup, kötü huylarını yok edebilsem."

Entegre Erkek

50 li yaşlarının başında ve keyifli biri olan Gil, Efendi Adam Olmaya Hayır ! terapi gurubuma başladıktan sonra itiraf etti ki, bu gruba katılmasına karısı destek olmuş. Buna rağmen içten içe karısının bu grubun isminden dolayı katılmasına kızacağına korkuyormuş. Efendi adam mantığıyle düşünerek neden karım benim piç adam olmamı istiyor ki?
Çünkü Efendi adamlar düşüncelerinde siyah yada beyaz vardır. Eğer efendi biri olmayacaksan, mutlaka piçsindir.
Efendi adam sendromundan kurtulmak piç olmak değildir. Bir aşırı örnekten diğer aşırı örneğe geçmek çözüm değil daha fazla problem getirir. Efendi adamın dışına çıkmak entegre erkekliğe giriştir. Entegre erkek: kendi hayatının bütün açılarını kabul etmektir. Yani kendi özgürlüğündür. Entegre erkek hayatındaki her şeyi benimsemiştir ve bunlar onu herkesten farklı kılar. Benimsedikleri kısaca; gücü, kendine güveni, cesareti, eksiklikleri kadar kaliteli değerlerini kabul etmesi,hataları ve kendi karanlık tarafı.

Entegre erkeğin birçok özelliği vardır :

  • Kendini kendi olduğu için sever. İyi yönleri ve kötü yönleriyle...
  • İhtiyaçlarını karşılamak için sorumluluk alır.
  • Erkekliği ve cinselliği ile barışıktır.
  • Dürüsttür. Doğru olanı yapar, bekleneni değil.
  • Lider bir kişiliktir. Önemsediklerinin ihtiyaçlarını karşılar ve onları korumaya çalışır.
  • Duygularını açıklamada açıktır ve direktir.
  • Birinin problemiyle karşılaştığında o kişinin yanında olmayı bilir, bu sadece problemi çözmek yada onları avutmak değildir. Gerçekten yanlarında olmaktır.
  • Sınır çizmeyi bilir ve karşılaştığı gerginliklerden kaçmaya çalışmaz. Onları çözer
Entegre erkek mükemmel olmaya ya da başkalarının onayını beklemez. Onun yerine kendini olduğu gibi kabul eder, kötülük ve iyiliklerle. Entegre erkek hatalarıyla bir arada mükemmeldir.

Efendi adamlıktan entegre erkekliğe dönüşmek çok çabalamayla olmaz. Efendi adam sendromundan kurtulmak için dünya ve kendine olan bakış açını tamamen değiştirip kendini yeni kendinle bir hissetmekten geçer. Kişisel paradigmasında tamamen bir değişim gerekmektedir. Açıklayım...

Paradigma

Hayatımızı bir yolculuk olarak düşünürsek, paradigma bizim yol haritamızdır. Herkes bu haritayı kullanır ve kendi haritalarının en iyisi ve en günceli olduğunu düşünürler.

Paradigmalar genelde kişinin bilinçaltında bulunu buna rağmen neredeyse bütün hayatımızdaki tavır ve hareketlerimizi belirler. Hayatımızda bir filtre görevi görür. Herkes ile aynı hayatı görürüz fakat bunu bu filtre sayesinde kendimize uyarlarız. Bu yüzden aynı durumlarda verilen tepkiler farklılık gösterir.
Paradigmalar yol haritaları gibi hayatımız için çok kullanışlı olabilirler. Bu yolda giderken, gideceğimiz yeri bildiğimiz için hızımızı arttırabiliriz. Fakat eğer haritamız güncel değilse bizi başka yönlere götürebilir ya da boş boş gezmemize sebep olurlar. Bu olduğu zaman genelde doğru yola girmek için çabaladıkça çabalarız ve bu bizi daha fazla bunaltır.  Bu eski haritayla yolda giden kişi bilmez ki elindeki harita eski. Bunun en yenisi olduğunu düşünür ve buna göre davranır. Bazen dışardan bakan insanlar sürekli bu kişiye yol göstermeye çalışırlar ama kişi bu yardımları kabul etmez.

Çoğu paradigma çocukken gelişir. Çoçukken toz pembe görülen şeyler yüzünden bunların 100% doğru olduğu bilinç altımıza yerleşir. -doğru olmasalar bile-